Geçtiğimiz günlerde iyi partinin TBMM'ne verdiği kanun teklifi ile siyasi iradenin dikkatini çeken 213 sayılı vergi usul kanunu'nun sancılı maddesi 359/a-b maddesi AK parti kurmaylarınca değerlendirilip İnsan hakları eylem planında yer almıştı.

Aradan geçen zamana rağmen henüz meclise gelmeyen çalışma, mağdurları üzerken yeni hükümler ve devam eden infazlar neticesinde mağduriyetler gün be gün artmaktadır.

NEDEN VUK 359 MAĞDUR EDİYOR?

- Dava, mütalaya dayalı vergi dairesi müfettişlerince hazırlanan raporlara göre savcılığa intikal ettiriliyor. Dolayısı ile suç duyurusunda bulunan ilgili kurum sadece kendi uygulamalarına göre hazırlanan tamamen taraflı, objektif olmayan tamamen vergi denetim elemanınca hazırlanan ve yüzlerce sayfayı bulan raporlar ile savcılığa  intikal ettiriliyor.

- Savcılık makamınca incelenen raporlar ile açılan dava bilirkişi raporlarıyla destekleniyor ve dava süreci başlıyor. Bilirkişi raporları vergi dairesi tarafından oluşturulan raporların hemen hemen aynı içeriklere sahip oluyor ve yargıcın önüne geliyor.

-Suçlanan sanık mahkemede sadece ben yapmadım ben suçsuzum demekten başka bir savunma yapamayacağı için kısa sürede sonuçlanan ceza davaları ciddi mahkumiyetlerle sonuçlanmış oluyor.

- Bir başka handikap ise Bölge Adliye Mahkemeleri'nin neredeyse tüm kararları onama yönünde oluyor ve Temyize kapalı hüküm kesinleşiyor.

- Yüksek miktarda verilen hapis cezaları BAM kararları  ile kesinleşiyor ve infaz aşamasına geçiliyor.

- Yerel mahkemelerce verilen kararlar arttırılarak verilmesine karşın zincirleme suç hükümleri uygulanmaması nedeni ile her yıla ayrı ceza veriliyor ve ceza haksız ve hadsiz şekilde 40 yıla kadar çıkabiliyor.

- 2016 yılından önce verilen  Yargıtay kararları Bölge Adliye Mahkemelerince uygulanmıyor ve dikkate alınmıyor. Örneğin vergi usul kanunu 227/3 ve 230 maddeleri Yargıtay'ca bozma nedeni sayılırken İstinaf mahkemelerince dikkate alınmıyor. Dolayısı ile mahkemeler arasında verilen kararlar içtihat birliğinden uzak ve haksızlıklara neden oluyor. Diğer bir deyişle aynı suça mahkemelerce ayrı kararlar veriliyor. Bir mahkemeden cezası onanan sanık diğer mahkemeden beraat alıyor. Yargıtay fatura aslının dava dosyasında bulunmamasını bozma nedeni sayarken İstinaf mahkemeleri aksi yönde karar alıp yüksek miktarda verilen yerel mahkeme kararlarını kesin olarak onanıyor.

- Verilen kararların ihtisas mahkemelerince alınmaması ise diğer bir sorun. Çünkü dava konusu özel bir konu olması nedeni ile  ihtisas ve uzmanlık gerektiren bir konu. Dolayısı ile Asliye ceza mahkemelerince verilen kararlar maalesef müfettiş ve bilirkişi raporları ile neredeyse aynı yönde oluyor.

Yukarıda bahsedilen nedenler vuk 359. madde ile ilgili belli başlı eksiklikler. Ancak sıkıntılar sadece bunlarla ile de sınırlı kalmıyor.

# VUK 359. madde mağdurları Uzun yıllardır düzenleme bekleyen bu yasanın acilen yasalaşmasını ve mağduriyetlere son verilmesini talep ediyor.