Karbonhidratların en basit formu şekerdir. Bunlar glikoz fruktoz ve galaktozdur.
1-)Karbonhidratların ilk grubu fruktoz (meyve şekeri):fruktoz meyvelerde doğal olarak bulunan meyve şekeridir. Kilo sorununuz yok ise günde beş porsiyon yanında yarım su bardağı süt ve 1-2 yemek kaşığı yoğurt ile tüketebilirsiniz. Glikoz ve Fruktoz şurubu kan lipitlerini yükseltir glikoz ve fruktoz şurubu içeren hiçbir ürünü kullanmamaya çalışın.
2-)karbonhidratlarin ikinci grubunda sukroz (sofra şekeri) ve laktoz (süt şekeri)
Sofra şekeri kullanmamanızı tavsiye ederim. Tüketmek istediğinizde günlük kalori ihtiyacı 2000 kalori olan bir birey 2 tatlı kaşığı şeker tüketebilir. Laktoz: laktoz sindiriminde bir problem yoksa laktozdan kaçınmak anlamsızdır.
3-)Karbonhidratların üçüncü grubu galaktoz: tam tahıllı besinlerde ve kurubaklagillerde bulunur. Tahıllar her gün, kurubaklagiller haftada 2 kez tüketilmelidir (normal bireyler için).
Şeker tüketimi denilince aklımıza sadece çay, kahve ve tatlılar gibi sıkça tükettiğimiz hayatımızın vazgeçilmezi gıdalar gelmektedir. Ancak hal böyle değildir. Hiç tahmin etmediğiniz gıdalar dahil bir çok gıdada tahmininizden fazla şeker vardır.
Hangi besinlerden şeker alıyoruz sorusunu şöyle sıralayabiliriz: Günümüzde birçok ürünün içerisine katılan ve kullanımı gittikçe artan şeker, mısır şurubu, glikoz şurubu, fruktoz gibi katkı maddelerinden dolayı obezite, diyabet, kanser, kalp hastalıkları görülme oranları da artıyor. Günlük hayatta şekeri ev yapımı olarak hazırladığımız pasta, kek, kurabiye, tatlılardan reçellere, kompostolara kadar kadar birçok yerde kullanıyoruz ve tüketiyoruz. Bununla da kalmıyor yüksek miktarlarda şeker içeren meyve suyu, gazlı içecekler, kahvaltılıklar, fastfood gibi hazır gıdalarla da tüketiyoruz.
Zaman zamanda gıda etiketlerine aldanıyoruz demek hiçte yanlış olmaz. Glikoz ve früktoz gibi basit şekerler hazır gıdalarda sıkça kullanılıyor. ‘Şeker eklenmemiştir’ etiketiyle satılan meyve suyu ve bal gibi ürünler basit şeker içermektedir.
Şeker eklenmiş gıdaların tüketimi ile kanser, şişmanlık, diyabet, kalp–damar hastalığı gibi ciddi sağlık sorunlarının tüm dünyada salgın hastalık olarak görülmesi arasında ciddi ilişki vardır.
Şekerin zararlarını şöyle sıralaybiliriz;
Dünya sağlık örgütü basit şeker tüketiminin günlük enerjinin %5’inden az olmasını öneriyor. Bu da günlük alınacak karbonhidrat miktarının %10’una tekabül ediyor. Bu oranlara kadar alınan şeker vücut tarafından tolere edilebilirken daha fazla tüketildiğinde vücuda zarar veriyor.
Vücuda alınan şekerin fazlası trigliserit’e dönüşür. Artan trigliserit ise kalp ve damar hastalıklarının bir sebebidir.
Şekerli besinler tüketim miktarına göre değişmekle beraber günlük ekstra 500 kalori alınmasına bu da ayda 2 kg ağırlık kazanımına sebep olmaktadır. Düzenli olarak tüketilmesi ise obeziteye neden olmaktadır.
Ayrıca şeker tüketimi doyma sinyalini beyine ileten leptin hormonunun da işlevini bozuyor. Doyma sinyalinin beyne ulaşmaması daha fazla besin tüketimine ve obeziteye sebep oluyor.
İnsülin pankreas tarafından salgılanan, kan şekerini düşürmekle görevli bir hormondur. Şeker tüketimi sonrası kan şekeri aniden yükselir ve hemen ardından insülin salınımı başlar. Fazla şeker tüketimi insülin reseptörlerini duyarsızlaştırır ve zamanla insülin direnci ve sonrasında da tip 2 diyabet oluşur.
Şeker tüketimi kan şekerini çok ani yükseltip ani düşüren bir besindir. Bu da hipoglisemi yaşanmasına sebep olabilir.
Ayrıca şeker tüketiminin bağışıklık sistemini zayıflattığı, konsantrasyon bozukluğuna sebep olduğu, başta meme kanseri olmak üzere bazı kanser türlerine de zemin hazırladığı biliniyor.
Sağlıklı Beslenin Mutlu Kalın...
canlı bahis siteleri casino siteleri
deneme bonusu veren siteler canlı casino https://www.egrpower50summit.com/ slot siteleri http://www.milano2018.com/