gaziantep escort
Bugun...


Diyetisyen Leyla Gültepe

facebook-paylas
Yaşlanma karşıtı Beslenme (Anti Aging)
Tarih: 06-09-2020 19:42:00 Güncelleme: 11-09-2020 17:51:00


Yaşlanma nedir? Yaşlanmayı durdurabilir miyiz?

Yaşlanma genetik bir programla düzenlenen ve organizmayı doğumdan itibaren çevresel faktörlerinde etkisiyle meydana gelen yapısal ve işlevsel değişmelerle ölüme getiren olaylar toplamıdır. Yaşlanma henüz durdurulabilir bir süreç değildir. Her insan bu çarkın içinde ama zaten önemli olan yaşlanmayı durdurmak değil önemli olan sağlıklı olarak yaşlanmak. Sağlıklı olarak yaşlanırsak aslında o kadar zevkli bir deneyimdir ki yaşlanmak zamanın verdiği olgunluğu, bilgeliği, onca hatıranın deneyimlerinden bulunan tatmin duygusunun keyfini hissetmek. Geriye bakıp ‘Ben yaşadım!’ demek.

Yaşlanmak ve demans in(bunama) zaman zaman birbirleri ile karıştırılıyor ya da yaşlılık çağındaki bunama belirtileri yaşlanmanın doğal bir süreci olarak görülüyor. Çaresi yok olarak görülüp kendi seyrine bırakılıyor. Bunama yaşlanmanın doğal bir sonucu değildir. Buna yol açan nedenlerin araştırılması ve teşhis edilmesi gerekir. Yaşlanmanın etkileri azaltılabilir, demans engellenebilir. Nasıl mı? Yanıtlar aslında sandığımızdan çok daha yakında önemli olan bu yanıtlara geç olmadan ulaşmak ve uygulamak. Tabi ki beslenme alışkanlıklarımız ve düzenli egzersiz her hafta toplamda en az 150 dakika fiziksel aktivite çok büyük bir önem taşımaktadır. Yaşlanma ile anabolik (yapım) faaliyetler azalır katabolik (yıkım) faaliyetler artar. Bundan dolayıdır ki yaşlandıkça kas kütlesi azalır (sarkopeni) , boyda kısalma (osteoporoz) gözlenir. Tabi ki eğer zamanında yeterli ve dengeli bir beslenme programı yoksa eğer bu durum tersi ise; bireyin beslenme programı ve fiziksel aktivitesi birey için yeterli ve dengeli ise yaşlanmanın etkilerini azalacaktır. Kas kaybı, kemik kaybı, diş kaybı ve diğer etkiler minimalize edilecektir bu da bireye daha kaliteli bir yaşlanma daha kaliteli bir hayat sunacaktır. Şimdi gelelim beslenme ile ilgili püf noktalara ve tabi ki ANTİ-AGİNG (yaşlanma karşıtı) besinlere ve beslenme tarzına.

Taylan KÜMELİ - SAĞLIKLI BESLENMEYE DAİR - Yaşlılıkta Beslenme

  • Telomerlerin ömrü yaşlanma ile doğrudan ilgilidir. Telomerler kromozomların uç kısımlarında yer alan genetik bilgi taşımayan, hücre bölünmesinde kromozomların aşınmasını engelleyen materyaldir. Telomerler çok kısalınca hücre bölünmesi durur bunun anlamı hücrenin ölmesidir. Antioksidantlar yeterli alındığında telomerlerin kısalmasını engellediği yapılan çalışmalarca ispatlanmıştır. A, C, E vitaminleri yaşlanma ile ilişkilidir. Her gün tüketilmesi önerilir. Bazı besinler; pazı, mercimek, kivi, çilek, portakal, kale, ıspanak, kavun, greyfurt, hünnap, kırmız biber.

  • D vitamini ile telomer uzunluğu arasında doğru orantı olduğu kanıtlanmıştır. D vitamin düzeyinin kontrol ediliyor olması lazım güneş tepedeyken herhangi bir engel olmadan( camın arkasından olmamalı ) güneşin vücuda 15-20 dakika teması yeterli olacaktır.

  • Koenzim Q10 çok önemli bir vitamindir. Yaşlanmayı geciktirmede çok önemli etkileri vardır. Koenzim Q10 kaynakları; brokoli, somon balığı, ringa, az yağlı kırmızı et, yer fıstığı, karnabahardır.

  • 25 kg başına 1 L su içilmelidir. Günde en az 8 bardak su tüketimi olmalı ve bu su tüketimi güne dağıtılmalıdır.

  • Magnezyum hücre hasarına neden olan oksidatif stresin kontrol altında olmasını sağlar.

  • Kafein: Kafeinli içecekler diüretiktir. Cildin su kaybına neden olur. Günde 3 fincan kahve kalp damar sağlığını olumlu etkiler. Daha fazlasının yerine su, bitki çayları ve özellikle yeşil çay tercih edilmelidir. Özellikle menapoz civarında, bayanlar ciltlerinin kurumaması ve hızla kırışmaması için kahveyi azaltmalılardır. 300mg/gün üst sınır unutulmamalıdır.

  • Barsak florasının bağışıklık sistemi ve anti-aging mekanizması ile ilişkisi vardır. Bundan dolayı sinbiyotik ( probiyetik + prebiyotik) beslenmenin büyük önemi vardır.Probiyotik yoğurt, kefir, posadan zengin(tam tahıllı besinlere, kurubaklagillere, meyvelere ) beslenme programında yer verilmelidir.

  • B grubu vitaminlerinin önemi büyüktür. Özellikle B12 ve folik asittir. Gebelerde folik asit takviyesinin yapılması elzemdir eksikliğinde nöral tüp defekti görülebilir bunun nedeni folik asitin hücre oluşumunda büyük etkisi olmasıdır ve tabi ki yaşlanmada da.

  • Omega 3 yağ asitleri yaşlanmayı geciktiren yağ asitleridir. Ayrıca içeriğinde bulunan EPA ve DHA 3/2 ( en iyi oran) oranında beyin gelişimi için çocukluk döneminde çocuklara takviye olarak verilmektedir. Somon ve levrek gibi yağlı balıklarda mevcuttur. Düzenli tüketilmelidir.

  • Zerdeçalın günümüzde hem kanserden koruyucu etkisi ile hem de yaşlanma karşıtı etkisiyle popüler olan fonksiyonel bir besindir. İyi etkileri mevcuttur ama kesin bir doz önerisi yoktur. ‘ Kaç gram olmalıdır?’ gibi soruların cevapları mevcut değildir.

  • Polifenollerden zengin bir diyet anti-aging olarak değerlendirilebilir. Oolong, yeşil çay, kahve, üzüm gibi ve daha birçok besinde mevcuttur.

  • Sigara ve alkol kullanımı bırakılmalıdır.

  • İşlenmiş besinlerin, kimyasal katkı maddeleri içeren besinlerin ve basit şekerin tüketiminden kaçınılmalıdır.

Yaşlılıkta Beslenme arşivleri - Kıbrıs Türk Diyetisyenler Birliği

Böylelikle sağlıklı bir gelecek sizi bekliyor olacaktır. Bu günün beslenme programı yarını inşa eder.

Sağlıcakla kalın…



Bu yazı 9661 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Türkiye Corona Salgınına Karşı Erken Önlemler Konusunda Başarılı oldumu


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI