gaziantep escort
Bugun...


Diyetisyen Leyla Gültepe

facebook-paylas
NEDEN YAŞLANIYORUZ
Tarih: 24-03-2020 20:43:00 Güncelleme: 31-07-2020 15:08:00


İnsan vücudunda çok sayıda element bulunmaktadır. Peki, hücrelerimizin ömrü ne kadar? Ölen hücreler ne oluyor? İşte yanıtı…

Vücudumuz Hangi Elementlerden Oluşuyor?

İnsan vücudunda en az 25 element bulunuyor. Ancak vücut kütlemizin yüzde 99’a yakını 6 elementten oluşuyor. Bunlar: Oksijen, karbon, hidrojen, nitrojen, kalsiyum ve fosfor.

Geri kalan kısmı ise Potasyum, Sülfür, Sodyum, Klor, Magnezyum ve eser miktarda Bor, Krom, Kobalt, Bakır, Flor, İyot, Demir, Manganez, Molibden, Selenyum, Silikon, Kalay, Vanadyum ve Çinkodan oluşuyor.

Bu elementler, vücudumuzu oluşturan 37 trilyon kadar hücrenin yanı sıra, hücre zarının dışında kalan hücre dışı yapılarda da bulunuyor.

Ne işe yarıyorlar derseniz…

Oksijen: Besinlerin enerjiye dönüştürülmesinde önemli rol oynar.

Karbon: Vücudun yapıtaşı olarak da adlandırılır.

Hidrojen: Besinlerin taşınmasına, atıkların uzaklaştırılmasına ve vücut sıcaklığının düzenlenmesine yardımcı olur. Enerji üretiminde de önemli rol oynar.

Azot: Proteinlerin yapıtaşları olan aminoasitlerin yapısında bulunur, aynı zamanda DNA’yı oluşturan nükleik asitlerin de önemli bir parçasıdır.

Kalsiyum: Kemiklerin ve dişlerin güçlü ve sert olmasına katkıda bulunur, aynı zamanda sinirlerin ve kasların işlevlerini yerine getirmesinde, kanın pıhtılaşmasında önemli rolü vardır.

Fosfor: Kemik ve diş sağlığının sürekliliği için gereklidir. Hücrelerdeki kimyasal tepkimeler için gerekli olan enerjiyi sağlayan ATP molekülünde de bulunur.

Potasyum: Vücuttaki su dengesinin sürdürülmesi ve sinir hücrelerindeki elektriksel sinyal için gereklidir.

Kükürt: Kıkırdakta, insülinde (vücudun şekeri kullanabilmesini sağlayan hormon), anne sütünde, bağışıklık sisteminde rol oynayan proteinlerde, derinin, saçın ve tırnakların yapısında olan keratinde bulunur.

Klor: Sinir hücrelerinin uygun şekilde işlevini yapması için gereklidir, aynı zamanda mide özsuyunun üretimine yardımcı olur.

Sodyum: Sinir hücrelerindeki elektrik sinyallerinde önemli bir rol oynar, aynı zamanda vücuttaki su miktarını düzenler.

Magnezyum: İskelet ve kas yapısında önemli rol oynar, ayrıca hücrelerde gerçekleşen kimyasal tepkimelere enerji sağlayan ATP’yi kullanan enzimlere yardımcı olan moleküllerde bulunur.

İyot: Metabolizmayı düzenleyen ve tiroit bezi tarafından üretilen temel bir hormonun parçasıdır.

Demir: Kırmızı kan hücrelerinde oksijen taşıyan hemoglobinin bir parçasıdır.

Çinko: Sindirimde görevli bazı enzimlerin bir bölümünü oluşturur.

***

Ortalama bir erkek vücudunun yüzde 60 kadarı su. Bu 42 litreye denk geliyor. Bunun 23 litresi hücrelerin içinde, 19 litresi ise hücre dışında yer alıyor. Hücre dışı suyun 8,4 litresini dokular arası sıvı, 3,2 litresini ise kan plazma sıvısı oluşturuyor.

Vücudumuzdaki hücreler ortalama 7-10 yılda bir yenilenmekle birlikte, her hücrenin ömrü aynı uzunlukta değil.

Nötrofil hücrelerinin ömrü (kandaki bir tür akyuvar) sadece iki gün iken, göz lensinin ortasında yer alan hücreler ömür boyu bizimle mesela. Hatta beyin hücrelerinin ömrü bizimkinden çok daha uzun.

 Bazı hücrelerin ömrü:

  • Beyin hücresi: 200+ yıl
  • Göz lensi hücresi: Ömür boyu
  • Yumurta hücresi: 50 yıl
  • Kalp kası hücresi: 40 yıl
  • Bağırsak hücresi: 16 yıl
  • Kas hücresi: 15 yıl
  • Yağ hücresi: 8 yıl
  • Hematopoetik (kan yenileyici) kök hücre: 5 yıl
  • Karaciğer hücresi: 10-16 ay
  • Pankreas hücresi: 1 yıl

Vücudumuzun dışında veya sindirim sistemimizde yer alan hücreler öldüğünde vücuttan atılıyor. İçerideki kalanlar ise vücudumuzu hastalıklardan koruyan akyuvarlar tarafından tüketiliyor. Ölü hücrelerden sağlanan enerjinin bir kısmı yeni akyuvar hücrelerinin yapımında kullanılıyor.

Akla gelen soru hücrelerimiz yenileniyorsa neden yaşlanıyoruz?

Vücudumuzda akyuvar hücreleri gibi kimi hücreler sadece birkaç saat yaşarken, deri hücreleri birkaç hafta, beyin hücrelerinin çoğu da on yıllarca yaşıyor.

Ancak birçok hücre yenilense de, bunun gerçekleşmesini sağlayan süreçlerde zamanla aksamalar oluyor. Hücre üretimi için talimatları taşıyan DNA’lar zamanlar hasar görüyor ve hücre bölünmesi engelleniyor. İşte bu duruma da yaşlanma diyoruz.



Bu yazı 213 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Türkiye Corona Salgınına Karşı Erken Önlemler Konusunda Başarılı oldumu


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI